Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alacağını açıklamasından sonra ABD'den en net tepki ABD Hava Kuvvetleri Müsteşar Yardımcısı Heidi Grant aracılığı ile 17 Kasım tarihinde gelmişti. Grant, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri satın alması halinde Türkiye'nin NATO teknolojilerine erişiminin kısıtlanacağını ileri sürmüştü.

S-400 sistemleri alımı konusunda uyarılarda bulunan Grant, "Eğer Türkiye S-400'leri alırsa, NATO teknolojilerine erişimi kısıtlanır. İleriki aşamada da Türkiye'nin F-35 tipi 5. nesil bombardıman uçaklarını edinme ve kullanma imkanlarına yönelik tedbirler alınabilir" açıklamasında bulunmuştu.

Heidi Grant, S-400 anlaşmasının hayata geçmesinin Türkiye ve NATO arasındaki askeri işbirliğini ciddi şekilde etkileyeceğine vurgu yapmış, NATO stratejisinin S-400 sistemleriyle işbirliğine izin vermediğinin altını çizmişti.

Guests are not allowed to view images in posts, please You are not allowed to view links. Register or Login or You are not allowed to view links. Register or Login


BİR KISIM MEDYA F-35 PROJESİNİ SORGULAMAYA BAŞLADI

Grant'ın bu açıklamaları Türkiye'de özellikle bir kısım medyada, "ABD Türkiye'yi tehdit ediyor", "NATO Türkiye'ye gizli ambargo planını devreye sokuyor" başlıkları atılmış, Washington-Ankara arasındaki güven bunalımının daha da derinleştiğine dikkat çekilen haberlere yer verilmişti. Aynı medyada Türkiye'nin üretimine ortak olduğu beşinci nesil F-35 uçaklarının planlandığı takvimde teslim edilmemesi halinde Ankara'nın karşı hamlelerde bulunacağı, örneğin 2012 yılında Malatya-Kürecik'e kurulan AN-TPY-2 radarının kaldırabileceği iddiaları ortaya atılmıştı. Haberler bununla sınırlı kalmamış daha da ileri gidilerek Türkiye'nin F-35 projesindeki varlığı bile sorgulanır hale gelmişti. Sözde askeri uzmanlara dayandırılan tek taraflı, yanlış bilgilerle dolu haberlerde Türkiye'nin F-35 projesinden çıkması, 120 uçak için (Türkiye100 uçak alacak) vereceği 12.5 milyar doları Milli Muharebe Uçağı TFX Projesi'ne yatırmasının çok daha mantıklı olacağı ileri sürülmüştü.

"F-35'E İHTİYACIMIZ YOK MİLLİ UÇAĞA YÖNELELİM" SÖYLEMİ

Daha üç dört gün önce F-35 projesini sorgulayan bazı gazeteler bugün tam tersi başlıklarla, Türkiye'nin 120 adet F-35A tipi uçak siparişinin yanı sıra programın ortak parça üreticisi ve motor bakım yüklenicisi olduğunu, bu nedenle  Türkiye'nin programın dışına çıkarılamayacağına vurgu yapan haberleri servise koydular.

TÜRKİYE OLMAZSA PROGRAM SEKTEYE UĞRAR MI?

ABD'nin Türkiye'ye F-35 satışını durdurmasının 400 milyar dolarlık F-35 programına milyarlarca dolar zarar vereceği, Türkiye'nin sipariş verdiği uçakları almamasının, F-35 programının ortaklarına 12 milyar 360 milyon dolar (uçak başına 103 milyon dolar hesaplanıyor) ek maliyet çıkaracağı vurgulanıyordu. "F-35'e ihtiyacımız yok, milli uçağa yönelelim" diyen bir kısım medya bir hafta geçmeden bu kez "F-35 programı Türkiye olmadan sekteye uğrar, Türkiye programdan çıkarsa ortaklar ciddi zarar eder" şeklindeki tutarsız manşetlere çıkıyordu. Çok sayıda Türk şirketinin F-35 programında görev üstlendiği, motor bakım yüklenicisi olan Türkiye'nin programdan çekilmesinin projenin teknolojik ilerlemesine de büyük darbe vuracağı tezleri ortaya atılıyordu.

F-35'TE SAĞLAM BİR TEDARİK ZİNCİRİ VAR

Türk savunma şirketlerinin projeye parça tedarikçisi olarak ciddi katkıda bulunduğu doğru ancak Türkiye'nin programdan çıkması halinde F-35 projesinin teknolojik ilerlemesine darbe vuracağı iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Zira ABD ve Lockheed Martin'in bu denli büyük bir programda tam tedarik sistemini sağlamadığını, üretim yapan her şirketin mutlaka bir alternatifinin olmadığını düşünmek saflık olur.

Guests are not allowed to view images in posts, please You are not allowed to view links. Register or Login or You are not allowed to view links. Register or Login

Lockheed Martin F-35 projesinde görev alan firmalar bazında küresel tedarik zinciri.

UÇAĞIN MÜŞTERİ BULAMAMA GİBİ BİR SIKINTISI YOK

Türkiye'nin 120 uçağı almaması programı çok fazla etkilemez. Bugüne kadar 12 ülkeden 3.184 adet sipariş alan F-35 için Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Finlandiya, Polonya ve Almanya gibi sırada bekleyen çok sayıda ülke var. Yani uçağın müşteri bulamamak gibi bir sıkıntısı hiç yok.

TÜRKİYE'NİN YANISIRA 7 ÜLKEDEN YÜZLERCE ŞİRKET KATKIDA BULUNUYOR

Lockheed Martin, dünyanın en büyük askeri uçak programlarından biri olan F-35 için sadece Türkiye değil, Kanada, İtalya, Hollanda, Avustralya, İngiltere, Danimarka, Norveç'te yüzlerce şirket ile birlikte çalışıyor. Sadece ABD'de programa katkı sunan şirket sayısı 54  bir başka değişle Lockheed Martin Amerika içinde bile tam tedarik sistemine sahip. 

Guests are not allowed to view images in posts, please You are not allowed to view links. Register or Login or You are not allowed to view links. Register or Login


F-35 programında Türkiye'den Aselsan, Roketsan, Kale Havacılık, Mikrodalga ve Elektronik Sistemleri (MiKES) ile Türk Havacılık ve Uzay Endüstrisi'nin de (TUSAŞ-TAI) aralarında bulunduğu irili ufaklı 10 şirket parça ve elektronik sistem üretiminde ve motor bakımında tedarikçi olarak rol oynuyor.

Guests are not allowed to view images in posts, please You are not allowed to view links. Register or Login or You are not allowed to view links. Register or Login


Kaynak: You are not allowed to view links. Register or Login - Fatih Yılmaz